Goldman Sachs Emtia Araştırmaları Başkan Yardımcısı Daniel Sharp, altının 2022’de enflasyona karşı sert para politikası adımları ve Ukrayna savaşı nedeniyle artan jeopolitik gerilimler arasında dalgalı bir yıl geçirdiğini ve artık daha uzun bir ralli için şartların oluştuğuna inandığını söyledi.
Ekonomim.com’un haberine göre Sharp, güçlü merkez bankası alımlarının küresel olarak altına olan talebin artmasına yardımcı olduğunu belirterek, Fed’in yaklaşımına bağlı olarak altının daha uygun performans gösterebileceği daha yumuşak bir nakit ortamı yaratılacağını düşündüklerini belirtti. “Bu yıl altının ons fiyatının 1950 dolara ulaşmasını beklesek de, bu tahmin olumlu.”şeklinde konuştu.
Sharp’ın önümüzdeki döneme ilişkin beklentileri ise şöyle;
2023 EMTİA İÇİN YÜKSELİŞ YILI Mİ OLACAK?
2023 için yükseliş görünümümüzün iki ana bileşeni var. Öncelikle emtia piyasalarında uzun süredir devam eden yatırım eksikliğinin etkisinin daha fazla hissedileceği bir yıl olacağına inanıyoruz.
Yedek arz kapasitesi oluşturmak için yeterli sermaye harcaması yapılmadığı sürece emtia eserleri, daha yüksek ve değişken fiyatlar ve uzun vadeli bir kıtlık durumu arasında sıkışıp kalacaktır. İkinci bileşen olan talep tarafında – yatırımcılar 2023 büyüme görünümüyle ilgili endişelerini sürdürürken, Goldman Sachs ekonomistleri emtia talebinin birçok bölgede artacağı konusunda hemfikir.
ABD enflasyon baskıları azalma belirtileri gösterirken, ekonomistlerimiz artık Avrupa’nın teknik durgunluktan kaçınabileceğini düşünüyor çünkü endüstri gücüyle ilgili şikayetler beklenenden daha sıcak havalardan kaynaklanıyor.
Dolayısıyla ekonomistlerimizin yumuşak iniş beklentileri devam ediyor. 2023 GSYİH projeksiyonlarımız genel fikir birliğinden önemli ölçüde ayrılıyor. Piyasalar durgunluğu fiyatlıyor ve riskten kaçıyor. Çin’deki açılım, Avrupa’daki endüstriyel gaz arzı ve ABD ekonomisinin seyri belirleyici olacak.
ALTIN 2023 YILINDA 2022 YILINA GÖRE NASIL GÖRÜNECEK? ONS FİYATI NE KADAR ARTIYOR?
Altın, 2022’de enflasyona karşı sert para politikası adımları ve Ukrayna savaşı nedeniyle artan jeopolitik gerilimler nedeniyle dalgalı bir yıl geçirse de, daha uzun vadeli bir yükselişin koşullarının oluştuğunu düşünüyoruz.
Birincisi, güçlü merkez bankası alımları, küresel olarak altına olan talebin artmasına yardımcı oluyor. Tam zamanında, Çin kısıtlamalarının sona ermesi ve zayıflayan dolar, artan tüketici satın alma gücüne katkıda bulunuyor. İkincisi, altının mali durumu iyiye gidiyor.
ABD enflasyonu düştükçe, Fed’in yaklaşımı daha istikrarlı hale geliyor. Buna göre ekonomistimiz altının daha uygun performans gösterebileceği daha yumuşak bir finansal ortamın oluşacağını düşünüyor. Bu yıl altının ons fiyatının 1950$’a ulaşmasını beklerken, bu varsayım alt üst oldu.
